Sevmeye bile cesaret edemeyeceğim kadar güzelsin..
Ben korkmam..
Sadece eksik yanlarımı görmekten önümü göremiyorum..
Seni bile göremiyorum
bazen..
Sana baktıkça tamamlayamıyorum kendimi..
Parçalanıp yitiyorum bu boşlukta..
Sustukça öfkem büyüyor, konuştukça aşkım..
Baktıkça göz bebeklerim büyüyor, bakmadıkça hasretin..
Baktıkça susuyorum, öfkem hasretimi tırpanlıyor
Ve gözyaşlarım göz bebeklerimi..
Şaraba ve saçlarına adanmış kırmızı..
Ben sıkıyorum dişlerimi akıyor dudaklarımdan kan, kırmızı..
Benim gibi sevinçten ağlayamayanlar için çaresizliktir
gözyaşı..
Gözyaşı demişken “rahatsız eder saçlarımın ıslaklığı”
dersin..
Sen dersinde bana dokunmaz ıslaklığı ama hasta olursun sen
yinede kurut saçlarını..
O kadar uzaksın ki “yanıma gel” desen korkarım da lafı
değiştiririm..
Ben korkmam..
Kilometreler varken arada tutar da topukludaki santime
takarım kafayı..
Ben takarım..
Saatlerce susarım da konuşmaya başlayınca özlersin beni..
Sen özlersin de, ben susarım..
Ben yıllar yılı koşarım da sen oturursun, oturduğun yerde
yorulursun..
Sen yorulursun da ben yine koşarım..
Koşarım bir türlü kavuşamadığım hayallerimin peşinden..
Ve ben koşarım koşmasına da sen orada olur musun..?